BASINDA
Sanatçı, eserlerini gerçeklik ve resim yüzeyinde ki terslik olarak yorumlamaktadır. Tüm elde edilen veriler sanatsal bir dille ifade edilmektedir.
Yansıma, özneyi nesne dünyasından ayırıp ona ‘’düşünen varlık’’ olarak özgürlük vermektedir. Sanatçı, yansıma felsefesinin temelinde bulunan Kant felsefesi ile Freud arasındaki yansıma sorununa ışık tutmaktadır. Yansıma felsefesi ‘’Bizi çevreleyen dünyaya ilişkin düşüncelerimiz bu dünyanın kendisiyle nasıl bir ilişki içinde?” sorusuna verilen yanıtla, düşünme ile varlığın ilişkisinin mantıksal yapısı, kesin bir biçimde ayna ile yansıtılanın mantıksal yapısının yerini tuttar.
Bilinçdışı, ayna ile yansıtılanın özsel ayrımını yapmaktadır. Psikolojik bir terim olarak bilinç, kendimizi ve çevremizi, algıların, anların ve düşüncelerin farkına varacak şekilde gözlemeyi ve kendimizi ve ortamımızı, davranışsal ve bilişsel faaliyetleri başlatabilmemizi ve sona erdirebilmemizi sağlayacak şekilde denetlemeyi ifade etmektedir. Bilincin kendisini bir öz bilinç olarak görmesi, gerçeğin kendisine yansıması ile olanaklı olur. Bilinç, bilinçdışını kendisine yansıtmak zorundadır. Sanatta ise yansıma felsefesi, sanatın niteliğinin sorgulandığı alanda da karşımıza çıkmaktadır. Sanatçı yapıtında moderizm içinden yansıma felsefesini ele alacak ve asıl aydınlık ile karanlık arasındaki tenebrizme vurgu yapacaktır.
Duygularım zaman zaman o kadar güçlü ki, farkında bile olmadan çalışıyorum. Kömür darbeleri konuşmak gibi geliyor.
Sanatçı, eserlerini gerçeklik ve resim yüzeyinde ki terslik olarak yorumlamaktadır. Tüm elde edilen veriler sanatsal bir dille ifade edilmektedir.